18 Kasım 2011 Cuma

Kavun Aromalı Adamlar

Gel birlikte kavun olalım
Ey Kadim dost
Bildiğin kavun ama
En çiçek açanından
Dibimizi koklayan insanlar gibi olmamak adına
Elimizden geleni yapalım.
Ele avuca sığalım
Kıllı burunlara hitap edelim.
Dikkat edelim,
Bir memurun elindeki
Büyük zafer olsun
Götümüzün kokusu
Bizi kessin, tada doysun
Çocukları Ahmet ve Saffet
Şapır şupur yesin
Bizden kanlı canlı bir dilimi
Gel birlikte kavun olalım.

Ben çok uğraştım
Olmuşum da
Sen kabak çıktın be Hüseyin abi.
İki dirhem bir çekirdek,
Bir de hamiline senet.

14 Kasım 2011 Pazartesi

Üç Es

Bazen düşünüyorum da
Burada olsaydın
Nasıl olurdu diye.
Gitar falan çalardım sana
Çalamasam da iki akor çalardım
Sahil gitaristliği derinliğinde
Yine kanar mıydın acaba
Bu tip ufak oyunlara
Samimice.

Burada olsaydın
Sana çoraplar seçerdim
Birahane önündeki seyyarlardan
O içlere işleyen soğuk
Ayaklarına işlemezdi,
Uzun süren sessizlik sonrası
Kopan büyük fırtınalarda
Yine hasta olur muydun acaba
Bir avuç yağmurda
Sessizce.

Burada olsaydın
Bir tasa iki yumurta kırardım
Sana da vermezdim
Hepsini ben yerdim
Ne kadar bencil olsam da
Benimlesin bileyim diye.
Yine ekmeği banar mıydın acaba
Çaktırmadan yumurtama
Sinsice.

Burada olsaydın
Görürdün.
Gitarın telleri kopuk
Dişleri dökük çirkin bir kadın
Misali.
Çoraplar da yamalı
İnadına en soğuk yerine basıyorum
Kara kara taşların.
İki yumurta kırdım
Ama boğazımdan geçmedi
Çöpe gitti.

Burada olsaydın
Ağzını burnunu kırardım.

13 Kasım 2011 Pazar

Dört Yol Ağzı

Dişlerinin arasında dolanan salyalar
Damla damla akıyor göğsüme
Uyumuşsun.
Yorgunsun.
Üstümüzde köşe başında satılan battaniyelerden var
Varoşun haklı gururunu sonuna kadar sırtlamışken
Dünya ayaklarımızın altından kayıyor.

İsmini bir ağız dolusu kustum üstüne
Tanrıya inat
Oruç bozdum.
Şimdi bunun kazası var
61 gün seninle sevişmek.
Eksiği fazlası vardır da
Niyet belli, o yeterli.

Salyalar yapış yapış
Sevgi kokuyor göğsümde
Ha bir de o dudakların yüzünden
İflas etmiş diyorlar Yunanistan
Yok artık demiş İtalya
ABD saygı duruşunda.
Tanrı orucumun kazasını affetmiş
Dudaklar kaldı başka bahara.

Dünya altımızdan kayıyor
Battaniye de ısıtmıyor zaten
Varoşun haklı gururu da
Terkediyor yavaş yavaş sahneyi
Işıklar sönene kadar
Sonra mı?
Sonra...

Sonrası Tanrı ile benim aramda.